Bbabo NET

Sanat Haberler

İzmir Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen iki eser

İzmir Arkeoloji Müzesi'nde, Erken Tunç Çağı'na ait, dua eden insan silüetini betimleyen 5.000 yıllık tarihi kireçtaşı stel ile 4.000 yıllık üzerinde insan yüzü olan pişmiş toprak çanak çömlek sergilendi.

“Stel, düşmana karşı savunma için bir ritüel gösteriyor. İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürü Hünkar Keser, "Bu eser, sur kapısında dışarıdan gelecek tehditleri caydırmak için kullanılmış olabilir" dedi.

Müze yetkilisi Elvan Tural, çanak çömleğin buğday tohumu veya kutsal sıvıları saklamak için tören kabı olarak kullanıldığını düşündüklerini belirtti.

İzmir Arkeoloji Müzesi tarafından yürütülen “12 Ay 12 Sergi” projesi kapsamında müze envanterine kayıtlı ve daha önce sergilenmemiş eserler sergileniyor.

Bu ay düzenlenen sergide Erken Tunç Çağı'na ait iki nadide eser daha müze ziyaretçilerinin beğenisine sunuluyor.

Menemen ilçesine bağlı Höyücek Höyüğü'nün eteğinden geçen Devlet Su İşleri (DSİ) kanalının 1990'lı yıllarda yapımı sırasında gün yüzüne çıkarılan 5.000 yıllık stel, sur kapısına asılmış. şehrin sakinlerini olası düşmanlara karşı koruduğuna inanılıyor.

Urla Liman Tepe Höyüğü'nde 2012 yılında bulunan 4 bin yıllık pişmiş toprak çanak çömlek de değerli bir sanat eseri.

“Höyücek steli 1990'lı yıllarda bir altyapı çalışması sırasında iki parça halinde ve iki farklı zamanda gün ışığına çıkarıldı. İlk Tunç Çağı'na tarihlendirebiliriz. 5.000 yıl öncesine dayanan inançlar, kültürler ve ritüeller hakkında bilgi verir. Stel üzerindeki kişinin dua ettiğini düşünüyoruz. Bu tip figürler bir inancı temsil eder ve korunma amaçlıdır. Düşmana karşı bir savunma ritüelini tasvir eder. Bu eser sur kapısında dış tehlikelere karşı caydırıcı olarak kullanılmış olabilir” dedi.

Tural ise pişmiş toprak çanak çömleklerin yaklaşık 4 bin yıl öncesine ait bir eser olduğuna dikkat çekerek, “Döneminin özelliklerini yansıtıyor. Tencerenin üzerinde bir insan yüzü tasviri bulunmaktadır. İçinde kutsal bir sıvının veya buğdayın saklandığını düşünüyoruz. Bunlar özel gemilerdir. Bir ritüel veya tören sırasında kullanıldılar. Bu tür kaplara çok sık rastlamıyoruz.”

İzmir Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen iki eser