Sosyal medyadaki patlama, Fransa'nın, Avrupa'nın en büyüğü olan azınlık Müslüman nüfusuna yönelik muamelesini yeniden ilgi odağı haline getiriyor.
Fransız bir avukat, Avrupa Birliği'ni, Avrupa'nın Geleceği Konferansı etkinliği için tesettürlü Müslüman bir kadının yer aldığı bir reklam nedeniyle eleştirdi.
Fransa'nın merkez sağ cumhurbaşkanı adayı Valerie Pecresse'nin danışmanı Thibault de Montbrial, kıtanın geleceğini göstermek için böyle bir görüntünün kullanılmasının kendisini "konuşmadan" bıraktığını söyledi.
Tesettür, bazı Müslüman kadınların taktığı bir başörtüsü ve Fransa'da on yıllardır süren bir kan davasının konusu.
“Müslüman Kardeşler bunu hayal etmeye cesaret edemedi, yararlı aptallar yaptı. Kendi adıma, Avrupa için böyle bir gelecekten kaçınmak için tüm gücümle savaşacağım” dedi de Montbrial Çarşamba günü, yaklaşık bir asır önce Mısır'da kurulan siyasi gruba atıfta bulundu.
Çeviri: “'Avrupa'nın geleceği üzerine' bir konferansı örneklemek için peçeli bir kadının seçimi sizi suskun bırakıyor. Müslüman Kardeşler bunu hayal etmeye cesaret edemedi, yararlı aptallar yaptı. Kendi adıma, #Avrupa için böyle bir gelecekten kaçınmak için tüm gücümle savaşacağım. #İslamcılık"
AB vatandaşlarına bloğun politikalarında ve kurumlarında yapılacak olası reformlar hakkında söz sahibi olma fırsatı veren devam eden etkinliğin afişinde “sesini duyur” çağrısı yer alıyor ve “gelecek sizin elinizde” yazıyor.
Financial Times gazetesinin AB muhabiri Mehreen Khan, de Montbrial'ın patlamasını fark ederek, bloğun "bir afişte Müslüman bir kadın olduğu için bir kez daha 'Müslüman Kardeşler' tarafından kuklacı olan gizli bir İslamcı komplo olmakla suçlandığını" söyledi.
Khan, bloğun yürütme kolu olan Avrupa Komisyonu ile Müslüman Kardeşler arasında bilinen "bağlar" olduğunu iddia eden Fransız muhabir Jean Quatremer'in sözlerini vurguladı.
Fransa'nın Libération gazetesinin Avrupa muhabiri Quatremer, "Fakat hiçbir şey değişmiyor, çünkü AB giderek daha az demokratik" dedi.
Khan, bu yorumlar ile 2016'da bazı İngiliz politikacılar tarafından yürütülen huysuz, göçmen karşıtı, Brexit yanlısı kampanya arasında karşılaştırmalar yaptı.
“Brexit Ayrılma kampanyasının bazı bölümlerindeki ırkçılıktan yakınan herkes için, AB'nin en büyük ülkesinden 2022'de ciddi medya, Brüksel'i çürümüş bir İslamcı komplo olarak görüyor çünkü bazı AB stok fotoğraf arşivlerinde kahverengi kadınlar var” dedi.
Sosyal medya tartışması, Fransa'nın, Avrupa'nın en büyüğü olan azınlık Müslüman nüfusuna yönelik muamelesini, ülkenin Nisan ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yeniden gündeme getiriyor.
Geçen ay, Fransız Senatosu spor müsabakalarında başörtüsü yasağını onayladı.
Bu hamle, Fransız Parlamentosu'nun alt meclisindeki yasa koyucuların, Fransa'yı "radikal İslamcılardan" korumak ve "Fransız değerlerine saygıyı" teşvik etmek amacıyla camilerin, okulların ve spor kulüplerinin denetimini güçlendirmeye yönelik sözde "bölücülük" yasasını onaylamasından bir yıl sonra geldi. ” – Başkan Emmanuel Macron'un dönüm noktası projelerinden biri.
Resmi olarak Cumhuriyet İlkelerini Güçlendiren yasa olarak bilinen Paris, şimdi yasal olarak kabul edilen yasanın Fransa'nın laik sistemini destekleyeceğini söylüyor.
Eleştirmenler bunun Müslümanları haksız yere ayırdığını iddia ediyor.
bbabo.Net